Aile Dizimi

Bert Hellinger tarafından 1990’lı yıllarda tanımlanan bir terapi yöntemidir. Aile dizimi ya da konstelasyonu uygulamalarında, danışanın geçmiş kuşaklar ile kuşaklar öncesinden başlayarak ailelerindeki bireyler ile bağlı olduğu düşünülür. Bu bağ nedeni ile bireyler geçmiş nesillerinin yaşadığı göç, kıtlık, aileden dışlanma, kürtaj, intihar, taciz, adam öldürme, beklenmedik ölümler, hakkı olmayanı alma, evlatlık verilme ya da edinme, sır saklama gibi durumlardan etkilenmektedir. Kısaca kuşaklar öncesinde yaşananlar kişinin bugününü etkilemektedir. Konstelasyon uygulamalarına göre yaşanılan olaylarda DNA’lar aracılığı ile nesilden nesle aktarılmaktadır.  Aile içerisindeki bu bozulmalar ve kopmalar, aile üyelerinin ve sonraki kuşaklardaki aile bireylerinin yaşamlarında büyük önem taşımaktadır.

Aile dizimi terapisi,  bireylerin niyetleri doğrultusunda ailelerine götürülerek aile içinde içsel onarım yapmayı, aile içinde herkesin olması gereken alanda onurlandırılmasını, sevgi ve saygı ile görevlerin, duyguların sahiplerine teslim edilmesini hedefler. Yapılan uygulamada gerçek aile bireyleri yoktur danışanın içsel olarak gerçekleştirdiği, grup çalışması ya da bireylerin ailelerini temsilde kullanılmak üzere kart veya objeler ile yapılan bir uygulamadır. Bireylerin aile ilişkileri tekrardan düzenlenerek, kaygı korku, güvensizlik, özgüven eksikliği, öfke kontrol bozuklukları, aşırılık istekleri, saldırganlık, soğukluk, tekrarlayan mali kayıplar, sağlık sorunları gibi durumlardan arınmaları , olumsuz duyguların yerine daha pozitif duygulara , bolluk bereket inancına, huzura , daha uyumlu davranışlara bırakmaları sağlanmaya çalışılır.